Gözü Yükseklerde Olan Ne Demek? Edebiyatın Zirveye Bakan Karakterleri Üzerine Bir İnceleme Bir edebiyatçı olarak kelimelerin yalnızca anlam taşımadığını, aynı zamanda insanın iç dünyasını dönüştürdüğünü bilirim. “Gözü yükseklerde olan” deyimi, yüzeyde hırsı, hedefi ve arayışı anlatır. Fakat edebiyatın gözünden bakıldığında bu deyim, sadece bir karakter özelliği değil; insanın anlam arayışının simgesidir. Her büyük romanın, her güçlü karakterin içinde bu “yükseğe bakma” dürtüsü vardır. Çünkü insanın kaderi, hep biraz yukarılara doğru bakmakla başlar. Gözü Yükseklerde Olmak: Deyimin Edebî Katmanları “Gözü yükseklerde olan” deyimi, bir kişinin büyük hedeflere, yüksek mevkilere ya da imkânsız ideallere ulaşma isteğini anlatır. Ancak bu deyim, edebî bir…
Yorum BırakOyun ve Eğlence Yazılar
Gözü Doymaz Nasıl? Felsefi Bir Bakışla Arzu, Bilgi ve Varlık Üzerine Giriş: Filozofun Gözüyle Doyumsuzluk Bir filozofun gözünde insan, sürekli arayan, hiçbir zaman tam olarak tatmin olmayan bir varlıktır. “Gözü doymaz” ifadesi tam da bu arayışı tanımlar — yalnızca maddi arzuların değil, bilginin, anlamın ve varoluşun da peşinde koşan bir insanın halini. Peki, “gözü doymaz” olmak yalnızca açgözlülük müdür, yoksa insanın varlık doğasının kaçınılmaz sonucu mu? Bu sorunun cevabını bulmak için üç büyük felsefi ekseni — etik, epistemoloji ve ontoloji — birlikte düşünmek gerekir. Etik Perspektif: Arzu, Erdem ve Sınır Etik açıdan “gözü doymaz” olmak, genellikle olumsuz bir yargıyı taşır.…
Yorum BırakGözetmen Öğretmen Nasıl Olunur? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir sınıfa adım attığınızda, sessiz bir enerji dalgası sizi karşılar. Her öğrencinin gözlerinde merak, endişe, umut ve bazen direnç vardır. İşte tam da bu noktada, bir öğretmen olarak yalnızca bilgi aktaran değil; öğrenmeyi dönüştüren, yönlendiren ve denetleyen bir rehber olursunuz. Gözetmen öğretmenlik, yalnızca sınav sürecini kontrol etmek değil, aynı zamanda adaletin, düzenin ve öğrenmenin saygınlığını koruma sanatıdır. Gözetmen Öğretmenin Rolü ve Önemi Gözetmen öğretmen, eğitim sürecinin görünmeyen ancak hayati bir parçasıdır. Onun görevi yalnızca sınav salonunda sessizliği sağlamak değildir; aynı zamanda öğrencilerin çabalarının eşit koşullarda değerlendirildiğinden emin olmaktır. Bu görev, pedagojik bir…
Yorum BırakAntropolojik Bir Bakış: Gözden Neden Sarı Sıvı Gelir? Bir antropolog olarak dünyanın dört bir yanında insan bedeninin nasıl anlamlandırıldığını gözlemlemek, bana şunu öğretti: Beden sadece biyolojik değil, kültürel bir metindir. Her organ, her duygu, hatta her salgı bile bir toplumun sembolik dilinde bir anlam taşır. Bu bağlamda “Gözden neden sarı sıvı gelir?” sorusu sadece tıbbi bir merak değildir; aynı zamanda insanın bedeniyle, duygusuyla ve toplumsal kimliğiyle kurduğu ilişkinin derin bir yansımasıdır. Göz, sadece görmenin değil, duygunun, inancın ve bilginin merkezi sayılmıştır. Gözden akan sarı sıvı, bazı toplumlarda hastalığın belirtisi olarak değil, ruhsal bir boşalmanın sembolü olarak yorumlanmıştır. Yani bu olgu,…
Yorum BırakDünyanın En Büyük Böceği Kaç Cm? Geleceğin Dev Canlılarına Hazır mıyız? Kabul edelim… Böcekleri düşündüğümüzde aklımıza genelde mutfakta aniden beliren minik canlılar gelir. Ama ya bir gün karşımıza bir köpek kadar büyük bir böcek çıkarsa? Evet, kulağa bilim kurgu gibi geliyor ama doğanın evrim yasaları ve iklim değişikliği, gelecekte bizi şaşırtacak sürprizlere gebe olabilir. Hadi birlikte bu sorunun peşinden gidelim: Dünyanın en büyük böceği kaç santimetre ve gelecekte bu sayı nereye kadar çıkabilir? Bugünün Devleri: Rekor Kıran Böcekler Doğanın Mini Devleriyle Tanışın Şu anda dünya üzerinde yaşayan en büyük böceklerin boyları düşündüğünüzden çok daha fazla. İşte birkaç örnek: 🪲 Titanus…
Yorum BırakGelin dürüst olalım: Kanunlar genelde geçmişi düzenler, bugünü tanımlar. Ama bazıları vardır ki geleceği şekillendirecek kadar güçlüdür. 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) tam olarak böyle bir metin. Devletin hukuki temsilinden kamu alacaklarının tahsiline, hukuki süreçlerin yürütülmesinden tasarruf bilincine kadar pek çok alanı yeniden düşünmemizi sağlayan bir yapı taşı. Gelin birlikte beyin fırtınası yapalım: Bu düzenleme gelecekte nasıl bir devlet yönetimi doğurabilir? Hazır olun, çünkü 659 sayılı KHK sadece bir “kanuni metin” değil; stratejik vizyonu, toplumsal etkileri ve uzun vadeli sonuçlarıyla geleceğin kamu düzenine açılan bir pencere. 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Nedir? 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 26 Ağustos…
Yorum BırakGörecelik Yaklaşımı Nedir? Kültürlerin Aynasında Bir Antropolojik Yolculuk Bir antropolog olarak her yeni kültüre adım attığımda, zihnimde aynı cümle yankılanır: “Farklı olan, yanlış değildir.” Kültürlerin renkli mozaiği içinde dolaşırken, her davranışın, her ritüelin ve her sembolün ardında derin bir anlam yattığını görürüm. İşte bu farkındalık bizi görecelik yaklaşımının kalbine götürür. Bu yaklaşım, insan davranışlarını tek bir ölçüyle değerlendirmeyi reddeder; her kültürü kendi iç dinamikleri, değerleri ve tarihsel bağlamı içinde anlamaya çağırır. Bu yazıda görecelik yaklaşımını, antropolojik bakış açısından; ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlikler çerçevesinde ele alacağız. Çünkü öğrenmek, anlamakla başlar — anlamak ise başka bir dünyanın kapısını saygıyla aralamaktan…
Yorum BırakGut Hastalığını Ne Tetikler? Psikolojik Bir Bakış İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak, bedenin sessiz çığlıklarını dinlemek her zaman büyüleyici olmuştur. Çünkü insan, yalnızca zihinsel bir varlık değil; duygularının, düşüncelerinin ve sosyal ilişkilerinin de bedende yankı bulduğu bir bütündür. Gut hastalığı da bu bütünlüğün en çarpıcı örneklerinden biridir. Genellikle “zengin hastalığı” ya da “beslenme fazlalığının sonucu” olarak anılsa da, aslında derin bir psikolojik altyapıya sahiptir. Peki, gut hastalığını ne tetikler? Bu soruya yalnızca biyolojik değil, psikolojik bir perspektiften de bakmak gerekir. Bilişsel Psikoloji Açısından Gut Hastalığı Bilişsel psikoloji, düşünme biçimimizin bedenimizi nasıl etkilediğini inceler. Gut hastalığı, genellikle kontrol algısının…
Yorum BırakDaha Ki Ayrı mı? Siyaset, Dil ve Güç Üzerine Bir Analiz Bir siyaset bilimci gözüyle başlamak isterim. Toplumsal düzen, yalnızca yasalarla ya da kurumlarla değil, kelimelerle de kurulur. Her dil tercihi, bir iktidar ilişkisinin yansımasıdır. “Daha ki ayrı mı?” sorusu, yüzeyde dilbilgisel bir mesele gibi görünür; oysa derinlerde, gücü, anlamı ve kimliğin sınırlarını tartışmaya açar. Çünkü siyaset sadece kürsülerde değil, cümlelerin içinde de yaşar. Dil ve İktidar: Sözcüklerin Siyasi Anatomisi Dil, iktidarın en eski aracıdır. Michel Foucault’nun söylediği gibi, bilgi ve iktidar birbirinden ayrılamaz; kimin konuştuğu, neyi nasıl söylediği, toplumsal düzenin neresinde durduğumuzu belirler. “Daha ki ayrı mı?” gibi küçük…
Yorum BırakCerresi Ne Demek? Geleceğin Zihin Haritasında Yeni Bir Kavramın İzinde Hayatın hızla değiştiği, kavramların anlamlarının dönüşmeye başladığı bir çağda yaşıyoruz. Tam da bu yüzden bugün, sizlerle birlikte “cerresi” kelimesinin etimolojik derinliklerine ve gelecekteki potansiyel etkilerine doğru bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Bu yazıyı bir bilgi aktarmaktan çok, bir beyin fırtınası daveti gibi düşünün. Çünkü bazen bir kelime, sadece bir kelime değildir; o kelime geleceğe dair düşüncelerimizin, hayallerimizin ve stratejilerimizin kapısını aralayabilir. Cerresi Ne Demek? Köklerinden Geleceğe Uzanan Bir Kavram “Cerresi” kelimesi, tarihsel olarak seyyah, gezgin veya gezici anlamlarında kullanılmıştır. Osmanlı döneminde “cer” kelimesi genellikle dolaşmak, gezmek anlamına gelirken, “cerresi” de bu…
Yorum Bırak